DİĞER
“Tamiri Mümkün konser filmine protez hafızalar bakış açısıyla yaklaştığımızda, filmin farklı yerlerde yaşayan, konsere ilişkin farklı deneyimleri olan insanlar arasında dijital teknolojiyle kolektif bir geçmiş yarattığını hissederiz. Bu kolektif geçmişin uzun zamandır içinden geçtiğimiz dar zamanlarda terapötik bir yanı da vardır elbette.”
"Hatırlamak sadece doğal olarak yaşanan bir şey değildir, bilinçli bir çabayı ya da bakışı da gerektirir. Proust’vari bir bilinç akışını tetikleyebilecek ‘doğal’ bir hatırlama silsilesi mümkündür, ama insanın bazen de hatırlamayı hatırlaması, bakışı yoğunlaştırması da gerekir."
"Umutsuzlukla 'Sözün bittiği yerdeyiz' diye bir başlık atılmıştır günün birinde, sözün hiçbir zaman bitmeyeceği, bitemeyeceği, bitmemesi gerektiği düşünülmeksizin – belki de düşünülerek, sadece bir çığlık olsun, birilerinin dikkati çekilsin diye... Sonra sonra sakız olur bu deyiş, içi boşalır, her korkunç haberin ardından bir de bakarız, aynı yere, 'sözün bittiği yer'e gelmişiz."
"Yazarlık atölyelerinin ve yazarlara nasihatlerin başat bir kuralı var: 'Anlatma, göster!' Nabokov için bu kural işlemez ya da metinlerinin tadına varmak için bu kuralı askıya almak lazım gelir. İyi yazarların anonim edebi yasaları böyle boşa çıkardığı sıkça görülür."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Doğada Oyun ve Sanat Kampları’nda sanatçı ve sanat eğitmenleri Yasemin Erdin Tavukçu, Yeşim Tezgören ve Zeynep Cin çocukların oynayarak, çizerek, şarkı söyleyerek, dans ederek, bitkilere dokunarak, ağaçlara sarılarak doğaya, kendi doğalarına yakınlaşmalarına vesile oluyorlar. Pandemi sebebiyle ara verdikleri kamplarının muhteviyatını ve çocukların kendilerine sağlanan özgür ifade alanlarıyla nasıl da sağlıklı yetişkinliklere adım atabileceklerini konuştuk.
Birinci yaşını dolduran 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı'ndan Nayat Karaköse, Neslihan Koyuncu ve Hrant Dink Vakfı Danışma Kurulu üyesi, akademisyen Ayşe Gül Altınay ile söyleştik...
Tarihle olduğu kadar bugünle de yüzleşebilmek için, gerektiğinde hatırlamak kadar unutmak da mı gerekli?
Kadın ve toplumsal cinsiyet müzelerinde ya da diğer hafıza mekânlarındaki güncel tartışmaları belgeleyen "Feminist Pedagoji: Müzeler, Hafıza Mekânları ve Hatırlama Pratikleri" kitabını Nehir Kovar'la yayına hazırlayan Meral Akkent K24'ün sorularını yanıtladı
Kesik kesik, parça parça, dağınık ve bütünlükten yoksun bir kurgu, üslûp ve kahraman. Belleğin Girdapları bir parçalanmışlığın, dağılmışlığın, tamamlanmamışlığın romanı....
Yola çıkmanın, göç etmenin gücü dünyanın yükünü nasıl kaldırdığımızla ilişkili olarak kıpırdıyor. Sınırlar diyoruz ama öyküler kıvrılır. Düz bir çizgide gitmez. Eğilir, bükülür ve her defasında yeniden inşa edilme potansiyeli taşır
Georges Didi-Huberman’ın yazdığı Kabuklar'ın bize anlatacağı çok şey var, “eğer [biz de bir gün] birkaç parçayı toplamak için eğilmeye razı olursak” tabii...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.